Otomatik
Portakal, Anthony Burgess
Otomatik Portakal |
Anthony Burgess’in Otomatik Portakal Kitabı üç bölümde anlatılan
bir kitap. İlk bölüm anti kahraman olan Alex ve onun çetesi hakkındadır. Çete Dim,
Pete ve Georgie isimli üyelerden oluşmaktadır.
Bu genç çete, uyuşturucu ile bağlanmış süt içmeye bayılırlar.
Kitabın henüz başında yaşlı bir adama vahşice saldırırlar. Adamın yanında
taşımakta olduğu kütüphaneye ait kitapları yok ederler. Daha sonraları ise
macera bir depoya taşınır. Bu terk edilmiş depoda Billyboy ve çetesi bir kıza
tecavüz etmektedir. İki çetenin karşılaşmasında Alex ve çetesi, polisler gelene
kadar onları tartaklarlar.
Alex ve çetesi depodan ayrıldıktan sonra üzerinde Ev
yazılı bir bina bulurlar. Maskelerle yüzlerini gizleyen çete eve girip, bir
kadının kocasına saldırırlar. Olayın akabinde kadına tecavüz ederler. Bu sırada
evde F.Alexander tarafında yazılmış adı Otomatik Portakal olan bitmemiş bir
kitaba rastlarlar. Kitap, sivil özgürlükleri bastırma ve refah devleti kurma
niyeti taşıyan, hükümete yönelik eleştiri barındırmaktadır. Çete kitabı yok eder.
Bu tecavüz sahnesi yazarın hayatı ile benzerlik göstermektedir. Burgess’in
gerçek hayatta karısı, bir grup Amerikan askeri tarafından vahşice tecavüz edilmiştir.
Yazarın içinde ki yankı bu sahneye dökülür sanki.
Alex ve çete bir nedenle tartışır. Herkes evlere
dağılır.Alex kendini bir şekilde memnun etmeye çalışırken uykuya dalar. Ertesi
gün Danışmanı PR Deltoid onu ziyaret eder. Aynı sert davranışları devam etmesi
durumunda Alex’e sıkıntı yaşayacağını söyler. Polisin onu yakalayacağını
söylemekten çekinmez. Bu olaydan sonra Alex on yaşlarında tanıştığı iki kızla
bir müzik mağazasına gider. Onları dairesinde sarhoş ettikten sonra tecavüz
eder.
Daha sonraları çete Milkbar’da buluşurlar.Alex’i başka
bir evi soymaları için ikna ederler. Bir ev bulurlar ve içinde yaşlı bir kadın yaşamaktadır.
Soygun sırasında yaşlı kadın Alex ile savaşmaya çalışır.Alex bir heykel ile
kadına vurur ve orada nakavt eder. Polis sirenleri duyulduğunda tam kaçacakları
sırada Dim Alex’i zincir ile vurarak bayıltır.Alex’i orada terk ederler. Sonuç
olarak tutuklanır. Hapisteyken danışmanı Deltoid onu ziyaret eder ve suratına tükürür.
Kadının öldüğü anlaşılır Alex tarafından. Bu sırada on beş yaşına kadar yaptığı
kötülükleri düşünmeye başlar.
İkinci bölümde ise Alex’in staj olarak adlandırdığı
devlet hapishanesinde ki hayatını konu alır. Cinsel sebeplerle kendisine asılan
mahkûmu öldürmesine rağmen Alex bir türlü model bir mahkûm kabul edilir.
Lucovico’nun tekniğine girme fırsatı sunulur. Eğer bu teklifi kabul ederse
hapishaneden çıkarılacağı vadedilir. Bu sebeple Alex kabul eder. Tedavi şiddet
uygulayacağında Alex’i hasta edecek bir tedavidir. Davranışlarını koşullandıracak,
özgür iradesinden soyutlandırılacak ve hapishaneden özgür bırakılacak.
Romanın üçüncü bölümünde Alex kurbanlarıyla karşılaşmaya
başlar. Evinden bir yatılı tarafından itilir, bir grup yaşlı adam tarafından
dövülür ve şu anda polis memuru olan Billyboy ve Dim tarafından kaçırılır. Onu,
saldırıya uğradıkları ve ölüme terk ettikleri kırsal bölgeye getirirler - ama
Alex hayatta kalır. Kapıda yazılı “Ev” bulunan evi bulur ve Alex'in hükümeti
devirmesine yardım etmesini isteyen F. Alexander tarafından alınır. F.
Alexander, Alex'in kim olduğunu anladıktan sonra, o ve arkadaşları Alex'i
kilitler.
Onu, Ludovico’nun tekniğiyle koşullandırmasının bir parçası olan sonsuz bir
klasik müzik döngüsüne maruz bırakırlar. Alex delirir ve intihar eder. Bir
pencereden ölümüne atlamaya çalışır, ancak hayatta kalır ve hastanede
kalır. Sonbahar, Ludovico'nun tedavisini tersine çevirir ve Alex bir kez
daha şiddete olan sevgisini hisseder. Hastanedeyken, F. Alexander ve
arkadaşlarının tutuklandığını ve hapsedildiğini bildiren İçişleri Bakanı
tarafından ziyaret edilir. Ayrıca Alex, hükümeti desteklediği sürece
kazançlı bir iş sunulur. Hikâyenin sonunda, Alex yeni bir gençlik grubuyla
tekrar Milkbar'a gelir. On sekiz yaşında kendini yaşlı görür, çetesi
şiddetliyken kendisini emir vermeye ve gençliğin onları gerçekleştirmesini
izlemeye sınırlar. Eski çete arkadaşı Pete ile karşılaştığında bir aile
için özlem duymaya başlar. Pete evli ve bir sigorta şirketi ile
çalışıyor. Alex, gençliğin hayvansal olduğunu belirler, ama aynı zamanda
geçer.
Burgess, Otomatik Portakal romanını 1962'de yazdı. 1971'de
Stanley Kubrick'in yönettiği bir uzun metraj filmine uyarlandı. Hikâye
1987'de sahneye çıktı.
Yorum Gönder